Start-up, su ve CO₂’den vegan “tereyağı” üretiyor
İklim dostu yiyecekler 11. Temmuz 2024 23:34 Robert Klatt Yeni kurulan Savor, inek sütü veya bitkisel yağ gerektirmeyen sentetik bir tereyağı geliştirdi. Gıda, büyük çevre ve iklim koruma potansiyeline sahiptir. San Jose (ABD). Endüstriyel hayvancılık, küresel CO₂ emisyonlarının yaklaşık yüzde 15’inden sorumludur. Ancak Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) yaptığı bir araştırmaya göre, bitki bazlı alternatifler […]
İklim dostu yiyecekler
Robert Klatt
Yeni kurulan Savor, inek sütü veya bitkisel yağ gerektirmeyen sentetik bir tereyağı geliştirdi. Gıda, büyük çevre ve iklim koruma potansiyeline sahiptir.
San Jose (ABD). Endüstriyel hayvancılık, küresel CO₂ emisyonlarının yaklaşık yüzde 15’inden sorumludur. Ancak Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) yaptığı bir araştırmaya göre, bitki bazlı alternatifler her zaman çevre ve iklim dostu olmuyor; örneğin ormanların üretimi için kesilmesi veya uzun ulaşım yollarına sahip olması gibi. ABD’nin başlangıcı Tadını çıkarın bu nedenle ne inek sütü ne de bitkisel yağ gerektirmeyen vegan bir “tereyağı” geliştirdi.
Bunun yerine şirket karbona dayalı termokimyasal bir süreç kullanıyor. Karbon, diğer şeylerin yanı sıra, Doğrudan Hava Yakalama (DAC) işlemleri kullanılarak atmosferden filtrelenen CO₂’den elde edilebilir. Savour daha sonra karbonu oksijen ve gliserol ile zenginleştirmek için Fischer-Tropsch sentezi olarak bilinen yöntemi kullanıyor. Bu, yağın trigliserit formunda üretildiği yağ asitlerini oluşturur. Trigliseritler daha sonra su ve emülgatörlerle işlenerek tereyağ kıvamında bir malzeme oluşturulur ve bu malzemeye gıda renklendirici beta-karoten ve biberiye yağıyla tereyağı görünümü ve tadı verilir.
Savor’dan Kathleen Alexander’a göre, bitmiş ürün neredeyse tereyağından ayırt edilemez. Bu aynı zamanda şirketi finansal olarak destekleyen Bill Gates tarafından da doğrulandı. Blog yazısı.
Sentetik “tereyağı” büyük çevre ve iklim koruma potansiyeline sahiptir
Bilim insanı, sentetik yağın çevrenin korunmasına yardımcı olabileceğini, örneğin şu anda tarım için kullanılan arazilerin doğaya kazandırılabileceğini açıklıyor. Bu, özellikle yağmur ormanlarının geniş alanlarının tahrip edildiği hindistancevizi ve palmiye yağı üretimi için geçerlidir.
Uzman dergisinde bir Doğa Sürdürülebilirliği Yayınlanan çalışma ayrıca sentetik yağ üretiminin, endüstriyel tarımdan kaynaklanan hayvansal yağların yalnızca yarısı kadar CO₂ emisyonu ürettiğini doğrulamaktadır. Özellikle yenilenebilir enerjilerden elde edilen elektrikle üretim yapılıyorsa ve havadaki CO₂ kullanılıyorsa, sentetik “tereyağının” çevre ve iklimi koruma potansiyeli büyüktür.
‘Tereyağı’ piyasaya çıkacak
Sentetik yağların bir dezavantajı şu anda yüksek fiyattır. Bu nedenle Savour, önce sentetik bir “tereyağı” geliştirmeye, daha sonra ise daha yüksek hacimli yağlar üretmeye karar verdi. Şirket, gıdayı yakın zamanda ABD’de satmayı planlıyor ancak hâlâ resmi onayı bekliyor.
Doğa Sürdürülebilirliği, doi: 10.1038/s41893-023-01241-2
Start-up, su ve CO₂’den vegan “tereyağı” üretiyor